
İlkay Akkaya: Solo, Vokal
Efkan Şeşen: Solo, Vokal
Kemal Sahir Gürel: Kaval, Flüt, Akustik Gitar, Klasik Gitar, Klavyeli Çalgılar, Vokal
Taci Uslu: Klavyeli Çalgılar
Metin Kahraman: Bağlama, Vokal
Tuncay Akdoğan: Cura, Vokal
Ejder Akdeniz: Klasik Gitar, Vokal
Serdar Keskin: Akustik Gitar, Vokal
berivan
döşümüze ölüm basmış kardeşler
karanlık da yağar canlar üstüne
zincir sesleriyle sızlar bilekler
gülerken bildiğim ağlar üstüne
kucakta kucakta kalmış ölüler
doğmadan gidenler haykıran gözler
karanlıkta kana bulanan yüzler
gözler göçtü parelendi yürekler
dağlara çıkam dedim
dosta ulaşam dedim
dost ben senin derdinden
dağlara mekan dedim
söz: hasan hüseyin
müzik: grup yorum
diriliş
tankların önünden bir dağ düşse toprağa
çoğalır toprakta dağlara gülen yürek
dağlarda sokakta fabrikada tarlada
halkız biz yeniden doğarız ölümlerde
söz: pablo neruda / grup yorum
müzik: grup yorum
soluk soluğa
büyük aşklar yolculuklarda başlar
ve serüvenciler düşer yollara
onlar ki dünyanın son umudu
soyları tükenmeyen birer şahindirler
ne bir adresleri vardır onların
ne de aşktan başka bir sığınakları
ama yaşarlar dünyanın dört bir yanında
ölümle alay ederler sanki
neydi onları oradan oraya
savurup duran şey?
söz: ahmet telli
müzik: grup yorum
doğacak güneş gibi
doğacak güneş gibi
halkın kara yazgısının üstüne
hey... doğacak güneş gibi
karanlığın ortasına sesimiz
yumruklar dalgalanıyor göklerde hey...
gülümseyen (kızıl bantlı) şehitlerimizle
hey hey hey hey!
bu ses bizim sesimizdir
ağlayan haykıran biziz
kahkahayla gülen biziz
her kavgada ölen biz
14 haziran’da onlar (apo fatih hasan haydar)
yanar hücre hücre yanar
coşkun (kızıl) karanfiller gibi
elde bayraklaştılar
yürüyen hep yürüyen yürüyen
çağlara... ses veriyor sesimiz
dağlara... dağlara yükseliyor
yürüyen hep yürüyen yürüyen
söz-müzik: grup yorum
asker kaçakları
köyün evleri karanlık
gökte yıldız pır pır eder
ben bir asker kaçağıyam
gelin bana bir tas su ver...
n’eyleyim kusura kalma
elleri kınasız gelin
çalar asker kaçakları
kapıları geceleyin...
söz: nazım hikmet
müzik: grup yorum
hoşçakalın dostlarım
hoşçakalın dostlarım benim hoşçakalın dostlarım
sizi canımda canımın içinde
kavgamı kafamda götürüyorum
hoşçakalın dostlarım hoşçakalın dostlarım
a dostlar a kavga dostu iş kardeşi
a yoldaşlar a
kavga dostu iş kardeşi a yoldaşlar a
tek hecesiz elveda
a dostlar a kavga dostu iş kardeşi
a yoldaşlar a elveda
görüşürüz yine görüşürüz dostlarım
beraber güneşe güler
beraber dövüşürüz
hoşçakalın dostlarım hoşçakalın dostlarım
söz: grup yorum
müzik: mikis theodorakis
haziranda ölmek zor
gece leylak ve tomurcuk kokuyor
yaralı bir şahin olmuş yüreğim
uy anam anam haziranda ölmek zor
haziranda ölmek zor
çalışmışım onbeş saat tükenmişim onbeş saat
yorulmuşum acıkmışım uykusamışım
anama sövmüş patron sıkmışım dişlerimi
ıslıkla söylemişim umutlarımı
sıcak bir ev özlemişim, sıcak bir yemek
sıcacık bir yatakta unutturan öpücükler
çıkmışım bir dalgadan vurmuşum sokaklara
sokakta tank paleti sokakta düdük sesi
sarı sarı yapraklarla dallarda insan iskeletleri
gece leylak ve tomurcuk kokuyor
“uyarına gelirse tepemde bir de çınar”
demiştin yıllar önce
demek ki on yıl sonra, demek ki sabah sabah
demek ki manda gönü, demek ki şile bezi
bir de memed’in yüzü, bir de saman sarısı
bir de özlem kırmızısı
demek ki göçtü usta kaldı yürek sızısı
yıllar var ter içinde taşıdım ben bu yükü
bıraktım acının alkışlarına üç haziran altmışüçü
üç haziran altmışüçü
bir kırmızı gül dalı konmuş üstüne
bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta
yatıyor oralarda bir eski gömütlükte yatıyor usta...
gece leylak ve tomurcuk kokuyor
geçsem de gölgesinden tankların tomsonların
şuramda bir kuş ötüyor
gece leylak ve tomurcuk kokuyor
haziranda ölmek zor
söz: hasan hüseyin korkmazgil
müzik: hüsnü arkan
bir dağ türküsü
yolun yalnızlığa düştü, kar üstünde yürüyorsun umarsız
insansız sıcaksız, acımasız doğadasın
ah gülüm dostum kardeşim
sar dağları şimdi
ah gülüm dostum kardeşim
soluğun bulutlarda
yavuklundur dağlar taşlar ve aç kurtlar bekler aşağılarda
sen dağlarda ben zindanda yalnız değiliz
bir koyaktan bir koyağa bir sarı bulutun üstünde
cıvıldaşan kurşunlarla gülümse yurduna
söz-müzik: grup yorum
venseremos
fırtına yırtıyor sessizliği
ufuktan bir güneş doğuyor
gecekondulardan geliyor halk
tüm şili şarkılar söylüyor
venseremos venseremos
kıralım zincirlerimizi
venseremos venseremos
zulme ve yoksulluğa paydos
şili’de halk bugün savaşıyor
cesaret ve aklın gücüyle
kahrolsun halkın katili cunta
yaşasın “unitad popular”
şili halk şarkısı
filistin günlüğü
bana ılık rüzgarları gönderin
tel örgüler ardına
sevgilinin gözlerinde benim olsun
yağmur damlaları mavisi
yeşile mahkum edin bozkırı
boy atsın sevdam
bana bir türkü söyleyin
yarınlarıma uzansın
tel örgüler ebem olsun
doğurtsun hasretimi
ağlamasın çocuklar
çocuklar kanamasın çocuklar ağlamasın
sözüm var beyrut sokaklarında
öldürün beni
her sabah saat beşte
öldürün beni
sözüm var beyrut sokaklarında
yaşatın beni
söz: mecit ünal
müzik: grup yorum
özgürlük türküsü
kor bir ateştir yüreğim
coşku büyüttüm koynumda
oğul (kızım) gitme demedim
omuz verdim kavgasına
bulutlar ağlar dağlardan akar
savrulur zindanlara
zinciri kırar duvarı yıkar
kavuşuruz meydanlarda
boy veriyor karanfilim
özgür günün müjdesiyle
kızım (oğul) gitme demedim
soluklar verdim sesine
boran ayırdı elimi
onun sıcak ellerinden
baş eğmez kar çiçeği
onurla yanındayım ben
söz-müzik: grup yorum
çav bella
işte bir sabah
uyandığımda çav bella....
elleri bağlanmış buldum yurdumu
her yanı işgal altında
sen ey partizan
beni de götür çav bella...
beni de götür dağlarınıza dayanamam tutsaklığa
eğer ölürsem
ben partizanca çav bella...
sen gömmelisin ellerinle beni
ellerinle toprağına
güneş doğacak
açacak çiçek çav bella...
gelip geçenler diyecek “merhaba”
“merhaba ey güzel çiçek”
italyan halk şarkısı