
Fikriye Kılınç: Solo, Vokal
Özcan Şenver: Solo, Vokal
İrşad Aydın: Bağlama, Vokal
Hakan Alak: Klasik Gitar, Akustik Gitar, Vokal
Ufuk Lüker: Klavyeli Çalgılar, Vokal
Elif Sumru Gürel: Klasik Gitar, Akustik Gitar, Vokal
Kemal Sahir Gürel: Klavyeli Çalgılar, Kaval, Cura, Vurmalı Çalgılar, Elektrik Gitar, Flüt, Buzuki, Bass, Vokal
şahan kanatlılar
doruktan doruğa şahanlar uçar
kanadı altında sevdasın saklar
civan mert delikanlılar türkü böyler
yiğit yoldaş şafak gözlüm siper bekler
alıp şahan kanadını ava girer
senin yiğit oğlun cenge gider
yüreğine aşk düşene zulüm n’eyler
hele loy dağlar dağlar yüreğim sensiz neyler
hasret benim sevda benim ölüm karşımda n’eyler
(umut benim güneş benim ölüm karşımda n’eyler)
yükseğinde yavru şahan beslenir
enginlerin duman hasret bürünür
kaç yüreğe sevda ektin aşılmaz dağlar
kaç gönüle sevda ektin geçilmez dağlar
söz-müzik: grup yorum
yarın bizimdir
kalktı göç eyledi avşar illeri
ağır ağır giden eller bizimdir
arap atlar yakın eder ırağı
yüce dağ başından aşan yollar bizimdir
belimizde kılıncımız kirmani
taşı deler mızrağımın temreni
hakkımızda devlet vermiş fermanı
ferman padişahın hey dost dağlar bizimdir
dadaloğlu’m birgün kavga kurulur
öter tüfek davlumbazlar vurulur
nice koçyiğitler yere serilir
ölene ağlama hey dost yarın bizimdir
söz: dadaloğlu
müzik: grup yorum
uğurlama
bu kente yalnızlık çöktüğü zaman
uykusunda bir kuş ölür ecelsiz
alıp da başını gitmek istersin
karanlık sokaklar kör sağır dilsiz
ey sevda kuşanıp yollara düşen
bilesin bu yollar dağlar dolanır
yare ulaşmadan düşersen eğer
yarına sesinin yankısı kalır
gecenin içinde gün aralanır
yar sevdası ile yürek bilenir
sızılı bir ırmak uğurlar seni
su olup akarsın kır çiçeklenir
söz: ibrahim karaca
müzik: grup yorum
ey şahin bakışlım
ey şahin bakışlım bülbül avazlım
bir eli kadehli bir eli sazlım
işte ben gidiyom kal ahu gözlüm
ne sen beni unut ne de ben seni
hudey hudey hudey dem dem dem dem
yolda harami çok engel arada
unutma sevdiğim demde sırada
kendi gider ama gönlü burada
kul hüseyni’m derki gül benzim soluk
serimize yazılmıştır ayrılık
vallahi sevdiğim gönüller birlik
söz: kul hüseyin
müzik: grup yorum
avlaskani cuneli
avlaskani cuneli
çepri megipinare
si golvali ioxi
ma ekegipinare
e emine nak ulur
naşkvi do çayiskani
anderi na doskudu
him çipe boyiskani
ela komemaoni
3ulitina ortaşa
ukaçxe pişmanare
on3eli onkartaşa
laz halk şarkısı
mayıs
yosun kokuları değil kan tutar baharın yeli
ey benim sevdiceğim kan tutar baharın yeli
uzanmış boylu boyunca karanfil kokulu bir kuş
elinde ipek mendili omuz başından vurulmuş
günlerin en mavisinde düşlerin en mavisinde
sokağın sesi mi olur düşen çiçeğin yası mı
karanlığın işi nedir mayıs doğmasın diyedir
geceye ışık saçanın sevdası ölesiyedir
uzanmış boylu boyunca karanfil kokulu bir kuş
elinde ipek mendili omuz başından vurulmuş
günlerin en mavisinde düşlerin en mavisinde
sokağın sesi mi olur düşen çiçeğin yası mı
halaya durmuşsa mayıs sokağın sesi de olur
halaya durmuşsa mayıs düşen çiçeğin yası da
söz: ibrahim karaca
müzik: grup yorum
gazi marşı
gazi’nin yoksul kondularından
aktık öfkeyle sokaklara
kurtuluşumuzun bayrakları
dalgalandı barikatlarda
taş sopa benzin elde silahtır
gücümüz vatana sevdamızdandır
onurlu özgür bir vatan için
savaşmak namus borcumuzdur
omuz verirsen kavga benimdir dersen
bu kıvılcım yangın olur
adımlarımız yeri göğü sarsıyor
ihtilalimiz büyüyor
tankları topları tüfekleri olsa da
zalimler korkuyor
kadın erkek emekçilerin
halkın öfkesi büyüyor
uğruna kanlar dökülen toprak
düşmana verilmiyor
haydi omuz ver kurtuluş cephesi’ne
zafer bizi bekliyor
ihtilalimiz büyüyor
zafer bizi bekliyor
söz-müzik: grup yorum
hevidarım
hêvidarim ez lo vemeşa direj
ji van rojen germ û bi şevat ji meşa me
hêvidarim rehevalno hêvidarim
ji dilana serê çiyan ji kulilkên sor
hêvidarim rehevalno hêvidarim
ji dilana sere çîyan ji havinan
hêvidarim yaramın hêvidarim
ji karkerên zana û bawer ji kesk û sor û zer
ji şervanen gel
[umutluyum]
umutluyum ben bu uzun yürüyüşten
sıcak ve ateşli günlerden bizim yürüyüşümüzden
umutluyum yoldaşlar
dağların doruklarındaki halaylardan kızıl çiçeklerden
bahardan ve yazdan umutluyum
umutluyum sevgilim bilinçli ve aydın işçilerden
söz: salehe hesen
müzik: grup yorum
sibel yalçın destanı
biz hiç teslim olmadık ki
daha onsekizinde, ömrünün baharında. ölüm daha çok uzak yaşına. umut onunla, sevinç onunla, gelecek onunla. yükselsin diye erdemin bayrağı semalarımızda, onsekizinde, ömrünün baharında, yüreğine doldurup umudu, düştü hasretinin ardına... erken büyüyor çocuklarımız. onaltı yaşında direnişçi, onsekizinde bir kahraman. öyle bilge, öyle insan. gözlerinde gökyüzünün yedi rengi...
uyanıyor bir haziran sabahında istanbul. uyanıyor gazi, uyanıyor armutlu. okmeydanı uyanıyor. gün dönüyor, varoşlardan akıyor hayat. taze bir bahar havası sokaklarda. uyanıyor istanbul, gencecik bir kızın, sibel’in zafer sloganlarıyla. bu haykırış, bu slogan, bu ses... tanıyor bu sesi insanlık. binlerce yıl öncesinden, anadolu köylerinden tanıyor. baba ishak’tan, demirci kawa’dan, köroğlu’ndan, bedrettin’den tanıyor. pir sultan’ın sesi bu, yuzyıllar öncesinden bugüne uzanan... bir ana nasıl korursa yavrularını kötülüklerden, bir güvercin nasıl çırpınırsa yavruları için; öyle koruyor yoldaşlarını. onun mayasında vefa var, özveri var. tereddütsüz kendini feda etmek var yolunu gözleyenlere. o, feda kuşağının evladı. kaç gez geçti de ateş çemberinden, kaç kez sınadı da yüreğini kavgada, öyle aldı bu yükü omuzlarına. geri çekiliyor vuruşa vuruşa, gecekondular sıralanmış yolu boyunca.çiçekleniyor sokaklar, o vuruştukça. gözler aralamış perdeleri. “gir içeri” diyor gözler, “burası siper, burası vatan sana.”
sırtından sıvazlıyorlar sibel’i, gözlerimizden bir damla yaş olup akanlar. dört mevsime, yedi iklime sorduklarımız. canımızdan çok sevdiklerimiz. kulağına eğiliyorlar ve “sor bunların hesabını” diyorlar. “bir vakit orman kuytuluklarına atılmanın, dipsiz kuyulara salınmanın, ahlaksızlıkların, namussuzlukların... sor bunların hesabını... makineye kaptırılan kol için sor, üzerine kurşun yağan bedenler için sor”. güç veriyorlar, damarlarına taze kan oluyorlar akacaklarını bile bile... “asıl siz teslim olun”
biz hiç teslim olmadık ki! pir sultan, teslim olmadı ki hızır paşa’ya!.. mahir, teslim olmadı ki!.. bedrettin bir kez bile el pençe divan durmadı ki!.. seyit rıza darağacında kendi çekti ya ipini!.. çiftehavuzlar’da, bağcılar’da nazlı nazlı dalgalanan bayrağımız, sabo’larımız, sinan’larımız, niyazi’lerimiz hiç teslim olmadı ki! yazmaz tarih kitapları başeğdiğimizi zulmün önünde. ölüme; yarine hasret bir sevdalı gibi sarılıp öylece ölürüz de başeğmeyiz yine de zulmün önünde...
ey evladını yitirmiş analar! ey şafak söktüğünde yolla dizilip, gecekondu sokaklarında çamura, toza bulananlar. alnından akan terle toprağı işleyenler. bir dilim ekmek için, gün doğumuyla gün batımını kör, karanlık mahzenlerde yitirenler. ey işçiler! gökkuşağının renkleriymişçesine tamamlayanlar birbirlerini. anadolu’ya can katanlar, halklarımız...
öpün, koklayın hasretle. vatan diye kucaklayın şimdi o gülen fotoğrafı... sibel’i...
metin-müzik: grup yorum
selam yoldaş
selam yoldaş selam sana selam silah elde düşenlere
düşen yoldaş der ki “yola devam”
ne güzel gülüyorsun
alnında parlayan güneş yolumuzu aydınlatıyor
selam sana yoldaş selam devam kavgaya devam
dinleyin kardeşlerim yoldaşım türkü söylüyor
“mutlaka kazanacağız zafer bizimdir” diyor
selam sana yoldaş selam ne güzel gülüyorsun
selam sana yoldaş selam devam kavgaya devam
söz-müzik: grup yorum
haykır acını ey halk
“haykır acını ey halk! başeğme haykır!
bir yol kavşağındasın ve ancak
yaraların haykırışlarla onarılır
bir yol kavşağındasın ve senin
değişmek için çırpınıyor kaderin
kuşan alnında biriken o kara teri
sırtında şakırdayan kırbacı kopar
soluk al ışıldat o mazlum yüreğini
bak korlaştı acıların, kozalandı
ey halk! parçala şu nankör suskunluğunu başkaldır artık
sevginin ve öfkenin uğultusunu
bağrına vura vura taşırken sana
karşılık gözetmiyor bu gencecik insanlar
ne barbarın tehdidi ne dişleri kıran elektirik
dalga dalga yayılan o rüzgarı durdurabilir
bu direniş senin için ey halk
bu çığlık senin kollarınla yıkılsın şu köhne dünya
ve coşkuyla yeniden kurulsun diye çınlatıyor hayatı
bir yol kavşağındasın fakat mutlaka değişecek kaderin
bunu bekliyor şu ıslak çukurlarda üşüyen çocuk
bunu bekliyor gözevleri kurutulmuş analar
bunu bekliyor zincirin oyduğu bilek
bunu bekliyor açlık, kuraklık, ılık ılık akan kan
bunun için en genç yerimizi ölümle tanıştırdık
kuşan kendini artık biraz da gövdeni yüreğinle kırbaçla
ey halk! haykır acını! bu kara dumanı dağıt”
namluların gölgesinde, binlerce yürek sahip çıktı sibel’e. komutan, binlerce el üzerinde, sarı bir yıldızın ışığıyla uğurlandı. halk, evladını bağrına bastı. şimdi sokakları yakıp kavuran, gökyüzüne asılı duran güneşin sıcağı değil. bir halkın öfkesi yakıyor şimdi zulmün bağrını. delikanlılılarımız, genç kızlarımız, üzerine dünyanın en güzel türküsünün adı işlenmiş kıpkırmızı fularlarını yüzlerine takıp, savurdukları ateş toplarıyla aydınlatıyorlar gecenin karanlığını. şimdi cenk mevsimidir. dağların heybetini alıp ardına yürüyenler, zından karanlığına direnenler, buca’da, ümraniye’de destan yazanlar ve yeni destanlara bilenenler, anadolu’nun her köşesinde zulmedenlerin düşlerini karabasanlara çevirenler binlerce sibel olup haykırıyorlar: “asıl siz teslim olun!”
şiir: nihat behram
metin: grup yorum
müzik: grup yorum
zafer yakında
örse çekiç vuruyoruz
kızgın demir tavındadır
dalga dalga geliyoruz
barikatın ardı vatandır
bilek var vuruşmaya
soluk var harcanmaya
cephe var savaşmaya
zafer yakında
can var verilecek
kardeş var ayakta
halkımıza can feda
zafer yakında
karanlığı deliyoruz
zulmü yere çalıyoruz
devrim çin yürüyoruz
barikatın ardı vatandır
tut bayrağı çık sokağa
yüreğini koy barikata
sar şehirleri haykır öfkeni
düşman yenilecek zafer yakında...
söz: guillevic-grup yorum
müzik: grup yorum
mehmet sait'in türküsü
mehmet sait asıl adım
yırtıcı kuş adın aldım
bir atılgan şahin oldum
yuva tuttum yüceleri
çapalı’ya otağ kurdum
“beri hay”la gelir oldum
dört cephede cenge girdim
duman ettim niceleri
umut fidanını diktim
kan olup köküne aktım
karanlığa yıldız ektim
siperlerde geceleri
altıbin al yıldız aktı
bizim şafak böyle söktü
şehitlere ağıt yaktı
suna boylu bacıları
söz: ibrahim karaca
müzik: grup yorum
haydi tenruh
ben cellip şems bi idna
benıhlek il kamar bi idna
vınhar bi idna camır bi idna nar
luvlet amayılğabo bılımhal mınhıs rsas
luvlet amayılğabo bılımhal mınhıs topat
luvlet amayıtlağo la bıkra amayık beru mılmöt
sağttıl bıtğıp şems fok cabalna
mılıtna bıtırgit labayta
bığıs kalbna bıyıdmağo ğuynna
ılbakiy amaysir ladartna çara
tanıhmal umudna
tanıhmal mavzarna
tanıtlağ ğa cabel insave harbıyya
maşo raho hıbabina
ıhbabina bı capha
lişo keğdin ya ihvan
haydi tenruh ğacapha
bedi ahmet u kemal
(gülnaz yaşar u kemal)
raho feda ğıleyna
saro şehit bı capha
haydi tenruh ğacapha
leşo ptıpke ye yemo
leşo mıpkute esvet
kumoırkoso zalğıto
haydi tenruh ğacapha
maniştığıl maniflah
amey vakkef bıdna şeye
zılam mayışrap damna
haydi tenruh ğacapha
söz: hasan biber
müzik: grup yorum
gidene
git gözümün alası
git elimin kınası
gidişin kurtuluşudur bu ülkenin
gidişin özgürlüğüdür bu ülkenin
yükünü hazırladım bak
ırgat memo’nun alın teri
işçi recep’in nasırlı eli
zeynep çocuğun yalın ayağı
al bu da madencinin kara gözleri
yüreğin mavzer omuzunda
sevdan mor nakışlı bir kilim
var dağların yücesine
vur zalimin gecesine
git gözümün alası
git elimin kınası
gidişin kurtuluşudur bu ülkenin
gidişin özgürlüğüdür bu ülkenin
söz: sema gökçen
müzik: grup yorum
grev halayı
hakkın ara sor da gel
çadırları kur da gel
düğün olsun grevler
davullara vur da gel
dalga dalga büyü gel
grev grev yürü gel
kavgadan kaçmak olmaz
yüreğini al da gel
söz: hayati azim
müzik: grup yorum